15 Ağustos 2008 Cuma

Gökçe Tatilde

Gökçe'nin denizle tanışması.. Kaputaş plajı..Dünyanın en güzel plajları arasında yer alıyor.Ama öğleden sonra olduğu için, dalgalıydı; kolarından tutarak suya soktum..Ne yazık ki dalgalar o kadar kuvvetliydi ki beni bile yıktı.Gökçeyi tutmakta zorlandık.Gölgelikli simidini yanımızda getirmiştik ama bu dalgada,birden derinleşen denizde güvenli olmadığından kullanmadık.Gökçe kıyıda kollarından tutulu olarak girebildi, dalgalardan fırsat buldukça.Bu arada ufak bir kaza: teyzesi Gökçeyi tutarken dizlerini kanattı.Bizde kumsalda kendi güvenli denizimizi yarattık.Arkama kuvvetli dalgaları aldığımdan Gökçe için güvenli bir alan oluştu.Taner ise bizi karşıdan seyrediyordu.O'nun görevi eşyalarımızı korumaktı..Deniz dalgalı olduğundan girmedi..
Güneşe 10 -16 saatleri arasında çıkmadık. Sabahta, kahvaltımız ve Gökçe'nin kahvaltısı derken,havuza girmek daha uygun oluyordu..Önemli tarih,31 Temmuz sabahı :Gökçe'nin kolları uzerinde emeklediği ilk sabahtı.Yatağında bize emekler vaziyette bakıyordu.Hepimiz çok sevindik.Yerde sürünür vaziyette emekleme yerine doğal bebek emeklemesine bırakmıştı.Yürümesi nasıl olacak acaba?
Gökçe için 50 faktörlü güneş kremi kullandığımdan güneş yanığı gibi bir sorunumuz olmadı..Gökçe kızım havuz sefasından memnundu.Havuzdaki diğer ablalar onunla yakından ilgilendiklerinden keyfine diyecek yoktu.Şap şap su ile oyamak çok hoşuna gidiyordu.Gölgelikli simidi ile bizim kontrolümüzde dolaşıyordu....Havuzdan çıkınca evdeki banyo sonrası senaryo yaşandı..Sudan çıkarınca başladı ağlamaya...
Bahçedeki portakal ve limon ağaçları meyye vermişti.Yeşil meyveler Gökçe için güzel,kokulu oyuncaklardı.Ne bulsa ağzına götüren Gökçe ;yeşil limon ve portakalları mis gibi kokularıyla koparmaya ,kemirmeye başladı.Limon ve portakal ağaçları arasındaki bahçe turumuz; kuzu, köpek ,tavuk ve civcivlerini tanıma serüveniyle devam ederken hamakta sallanırken uykuya dalmasıyla son buluyordu.Ben de sallanacaktım ama hiç sallanamadan geri döndük ne yazık..
Gökçe'nin ikinci denizle tanışma macerası Patara kumsalıydı.Türkiyenin en uzun kumsalı.Yine saat 16 dan sonra girdikBurayı daha çok sevdi.Dalga fazla olmadığından denizde çok güzel vakit geçirdik.Gölgelikli simidiyle fazla girmedi daha çok bizim gözetimimizde bizimle girmesi daha eğlenceli oldu.Denizde birlikte olmak eğlenceliydi.Bu durum da onun hoşuna gitmişti.Halinden çok memnun olduğu belliydi.Daha sonra kurulanmak üzere havlusunun üzerine bıraktığım kızım kumlarla oynamaya başladı.Kumları eliyle karıştırıyordu.Ani bir hareketle avucuındaki kumları ağzına götürdü.Şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırdım.Ağzındaki kumları silmeye çalıştık fakat su olmadığından iyice temizleyemedik.Su vardı aslında ama sıcak su ile ne yapabilirdim ki?
Tekne turu için Kalkan yerine Kaş'ı tercih ettik.Oradaki turlar daha güzel yerlere götürüyordu.Doğru bir seçim yapmışız.Tekne adı gibi Akvaryum,denizin üç metre altını görebiliyorduk.Batık kentleri, anforaları seyretmek buradan güzeldi..Birimiz muhakkak Gökçe'nin yanında olduğumuzdan nöbetleşe seyrettik.Tekne turlarının en sevdiğim yanı o güzel mavi koylarda yüzmek.Ama Gökçekızımı güvenlik nedeniyle denize sokmadık.Gölgelikli simidini yanımıza aldık ama...Biraz daha zamanı var ,büyüsün diye karar verdik..Gökçe kızımda etrafı seyretti,hareketli parçalarda tempom tuttu..Trakya kızı olduğu şimdiden beli olmaya başladı.Onunla etrafında ilgilenenler olunca Gökçe de gülücükler dağıtmaya başladı.İnsanların yaraları depreştirdi.Yeğenlerinden ,kardeşlerinden uzak teknedeki tatilcilerin ilgi odağı oldu.Bunda yabancılık çekmemesinin ,insanlarla çok iç içe olmasının etkisi fazlaydı..Herkezle iletişim kuruyordu..Bolca yüzdük.Güzel bir turdan sonra kaldığımz yere döndük..
Güzel ve anlamlı ;kızımızla ilk tatilimizin başı olduğu gibi sonuda geliyordu.Güzel olan herşeyin bir sonu olduğu gibi..Bu gezi de diğer güzel tatilerimiz arasında yer almaya doğru yelken açıyordu..Eskişehire gideceğimiz güzergah üzerinde ilermeye başladık.Uzun yolculuktan sıkılan kızımız için sık sık mola verdik.Salıncaklarda sallandı.Öğlen yemeği için Bozok kasabasında belediyenin alabalık lokantasında mola verdik.Leziz balıklarımızı verken Gökçekızımında öğlen yemeğini yedirdim.Gökçe ağzına ilk defa balık aldı.Balığın tadına baktı.Fena değildi herhalde biraz yedi..
Eskişehire vardığımızda gece 23 olmuştu.Sıcak Akdeniz havasından sonra burası biraz soğuk geldi.Umarım bu hava değişiminden kuzu fazla etkilenmez diye düşündüm..Burası güzel bir şehir.Şehir turumuz çok güzeldi..Rehperimiz Eskişehirli ,arkadaşımız.Porsuk çayı üzerinde güzel köprüler çok hoşuma gitti.Burası basın yayından takip ettiğim kadarıyla dedikleri gibi güzel çıktı..Fotoraf çektirmeyi de ihmal etmedik.Alışverişi de unutmadık:))
Oh be..Nihayet evimizdeyiz.Tatil güzeldi ama insanın evi gibisi de yok..Birdahaki tatile kadar...

Hiç yorum yok: